W İLE BAŞLAYAN DEYİMLER
Walk in: Girmek
He walked in my room.
O, adama girdi.
Walk off: Ayrılmak
I walked off my friend at the airport.
Havalimanında arkadaşımdan ayrıldım.
Walk out with: Dolaşmak, çıkmak (arkadaşlık etmek)
Ayşe walked out with Ahmet.
Ayşe, Ahmet ile çıktı.
Walk over: Bir yeri yaya dolaşmak
I walked over the city walls.
Kent surlarını yaya dolaştım.
Wall up: Kapatmak, örmek
My father walled up the hole on the wall.
Babam duvardaki deliği örerek kapattı.
Waste away: Zayıflaya zayıflaya eriyip gitmek
If you don’t eat your meals you will waste away.
Yemeklerinizi yemezseniz eriyip gideceksiniz.
[A] week from now: Gelecek hafta bugün
I will meet you a week from now.
Sizinle haftaya bugün buluşacağım.
Week in week out: Aralıksız
My brother works week in week out.
Kardeşim ara vermeden çalışıyor.
Wide open: Ardına kadar açık
He forgot the door wide open.
Kapıyı ardına kadar açık unuttu.
Wink at: Göz yummak
Parents wink sometimes at their children’s fault.
Anne babalar bazen çocukların hatalarına göz yumarlar.
Work in: içine işlemek
Rust works in iron.
Pas, demirin içine işler.
Work off: Gidermek, oynayarak yerinden oynatmak
Mechanics work off my car’s defects.
Tamirciler, otomobilimdeki arızaları gideriyorlar.
Work on: Etkilemeye çalışmak
Parents work on their children.
Anne ve babalar çocuklarını etkilemeye çalışırlar.
Work up: Hazırlamak, geliştirmek
This song works up to a magnificent finale.
Bu şarkı gittikçe görkemli bir finale doğru gelişiyor.
Wring out: Söyletmek
I wrung the secret out of my friend.
Arkadaşıma sırrını söylettim.
Write for: Mektupla ısmarlamak
I wrote for my school books.
Okul kitaplarımı mektupla ısmarladım.
Write off: Çizmek, silmek, iptal etmek
My father wrote off my debt to him.
Babam ona olan borcumu sildi.
Write up: Kaleme almak, yazmak
My friend has started to write up his new book.
Arkadaşım yeni kitabını yazmaya başladı.
He walked in my room.
O, adama girdi.
Walk off: Ayrılmak
I walked off my friend at the airport.
Havalimanında arkadaşımdan ayrıldım.
Walk out with: Dolaşmak, çıkmak (arkadaşlık etmek)
Ayşe walked out with Ahmet.
Ayşe, Ahmet ile çıktı.
Walk over: Bir yeri yaya dolaşmak
I walked over the city walls.
Kent surlarını yaya dolaştım.
Wall up: Kapatmak, örmek
My father walled up the hole on the wall.
Babam duvardaki deliği örerek kapattı.
Waste away: Zayıflaya zayıflaya eriyip gitmek
If you don’t eat your meals you will waste away.
Yemeklerinizi yemezseniz eriyip gideceksiniz.
[A] week from now: Gelecek hafta bugün
I will meet you a week from now.
Sizinle haftaya bugün buluşacağım.
Week in week out: Aralıksız
My brother works week in week out.
Kardeşim ara vermeden çalışıyor.
Wide open: Ardına kadar açık
He forgot the door wide open.
Kapıyı ardına kadar açık unuttu.
Wink at: Göz yummak
Parents wink sometimes at their children’s fault.
Anne babalar bazen çocukların hatalarına göz yumarlar.
Work in: içine işlemek
Rust works in iron.
Pas, demirin içine işler.
Work off: Gidermek, oynayarak yerinden oynatmak
Mechanics work off my car’s defects.
Tamirciler, otomobilimdeki arızaları gideriyorlar.
Work on: Etkilemeye çalışmak
Parents work on their children.
Anne ve babalar çocuklarını etkilemeye çalışırlar.
Work up: Hazırlamak, geliştirmek
This song works up to a magnificent finale.
Bu şarkı gittikçe görkemli bir finale doğru gelişiyor.
Wring out: Söyletmek
I wrung the secret out of my friend.
Arkadaşıma sırrını söylettim.
Write for: Mektupla ısmarlamak
I wrote for my school books.
Okul kitaplarımı mektupla ısmarladım.
Write off: Çizmek, silmek, iptal etmek
My father wrote off my debt to him.
Babam ona olan borcumu sildi.
Write up: Kaleme almak, yazmak
My friend has started to write up his new book.
Arkadaşım yeni kitabını yazmaya başladı.
Yorumlar
Yorum Gönder